İzmir’in Karabağlar ilçesinde İyiburnaz Ortaokulu ve İlkokulu’nun depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmasının ardından öğrencileri Necmettin Erbakan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin bulunduğu çevredeki okullara dağıtıldı.
Necmettin Erbakan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ikili eğitime geçildi. Öğrenciler, ikili eğitim nedeniyle haftanın 4 günü 19:30’da, cuma günleri ise 20:00 saatlerinde okuldan çıkıyor.
Öğrenci velilileri havanın kararmasından sonra öğrencilerin dersten çıkmasına tepki gösterirken, Hürriyetçi Eğitim Sen İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın da İzmir Valiliği’ne çağrıda bulundu.
Öğrencilerin ikili eğitim nedeniyle geç saatlerde okuldan çıktığını belirten Sarısayın,”Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de okul ve derslik sayısındaki yetersizden dolayı pek çok okullarımızda iki okul, üç okul bir arada ikili eğitim yapmaktalar. İkili eğitimde de ders sürelerinin çok uzun olması dolayısıyla gün ağarmadan çocuklarımız okullara geliyor, gün karardıktan sonra eğitimlerine devam ediyorlar. Karanlıkta evlerine dönmeye çalışıyorlar. Bu durumdan çocuklarımızı, velilerimizi ve çalışanlarımızı kurtarmamız gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı topu taca atarak bu konudaki tasarrufu valiliklere vermiştir. İzmir Valiliğimize buradan biz bir çağrıda bulunuyoruz; çocuklarımızı karanlıkta eğitim yapmaya zorlamayalım. Karanlıkta eğitim yapmaktan kurtaralım. Eğitim aydınlıkta başlasın, hava kararmadan önce aydınlıkta bitsin. Çocuklarımız güvenli bir şekilde evlerine gidebilsinler” dedi.
Karanlıkta eğitime son verilmesi gerektiğini ifade eden Sarısayın, “Şu anda saat 20:00’da okuldan çıkıyorlar. Bir buçuk saat önce havanın karardığını düşünürsek çok zor şartlar altında evlerine dönmeye çalışıyorlar. Bu durum ayrıca güvenlik zafiyetine yola açıyor. Güvenlik zafiyetinin oluşmaması için de İzmir Valimize çağrıda bulunuyoruz. Ders sürelerinin 40 dakikadan 30 dakikaya düşürülmesi bu durumdaki okullarımızı bu sıkıntıdan kurtaracaktır. Çağrıda bulunuyoruz; karanlıkta eğitime son verelim” diye konuştu.
“İKİLİ EĞİTİM YARIM EĞİTİM DEMEKTİR”
İyiburnaz Ortaokulu ve İlkokulu’nun depreme dayanıksız olduğu için yıkıldığını ve öğrencilerinin çevredeki okullara dağıtıldığını ifade eden Sarısayın, “Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle İyiburnaz Ortaokulu ve İlkokulu yıkıldı. Şu anda yapım aşamasında. Yapılıncaya kadar oranın öğrencileri çevredeki okullara dağıtıldı. İyiburnaz İlkokulu öğrencileri Bahar Yıldırım İlkokulu’nda, ortaokulun yarısı buradaki Necmettin Erbakan Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’nda öğleden sonra diğer yarısı da Eserkent Ortaokulu’nda eğitim öğretim görmekte. İkili eğitim, yarım eğitim demektir. Çocuklarımız gün ışığından yeterince yararlanabilmeli. Uykularını rahatça alabilmeli, sabahın erken saatlerinde gün ağırmadan okul yollarına düşmemeli. Hava kararmadan da evlerine ulaşmaları güvenli bir şekilde gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Torunun okuldan almaya gelen Reyhan Taşkıran ise “Çocuklarımız erken çıksın. Saat 20:00’da okul olmaz. Diğer günlerde 19:30’da babaları bile erkenden işten geliyor. Böyle olmaz. Eşimde rahatsız, pazartesi hastaneye yatacak. Çocuğu da böyle bırakamam ki bu saatte mecbur getirip götürüyoruz. Başı boş bırakamam çocuğu” dedi.
Okula öğrencisini almaya geldiğini belirten Karabağlar Abdi İpekçi Mahallesi Muhtarı Serhat Tuğra da “Geç saatlerde çocuklarımızı şu anda gelip okullardan almaya çalışıyoruz. Bir ben değilim. Mahalle muhtarı olarak çocuğum da burada okuyor. Fakat okul yetersizliği diye söylüyorlar. Bunu vatandaş anlamaz. Hiçbir vatandaşımız okulun yetersizliğini bilmez. Şu an bir nebze de olsa yağmur yok. Yarın bir gün yağışlar başladığı zaman bu çocuklarımız nasıl olacak? Bununla ilgili yetkililerden yardım istiyoruz. Okul saatlerini bir nebze de erken saatlere çekerlerse daha iyi olur” diye konuştu.
“REZİL OLUYORUZ”
Öğrenci velisi Ahmet Yeşilöz ise “Çocukların erken eve gelmesini istiyoruz. Biz her gün buraya onları almaya geliyoruz. Böyle olmaz, bunun bir çaresine bakılması lazım. Rezillik yani başka bir şey değil. Normal okullar 18:00’da çıkıyor. Bizimkiler 19:30’da çıkıyor. Çocuklar da rezil oluyor, biz de rezil oluyoruz. Bir servis tutmaya kalksan 2 bin 500 lira, 3 bin lira istiyorlar. Zaten ortam belli. Türkiye’nin durumu belli. Yağmur var, çamur var nasıl olacak bilmiyoruz. Buna bir çare bulunması lazım. Geçen gün 12 yaşında bir çocuk 13 yaşında bir çocuğa bıçak çekmiş. Nasıl bırakacağız biz çocuklarımızı burada? 20:00 olmuş saat daha biz buradayız. Çocuk eve mi gidecek, yemek mi yiyecek, ders mi yapacak, ertesi gün okula mı gelecek? Bu çocuğun oynama hakkı, dışarı çıkma hakkı yok mu? Yok. Böyle rezillik oluyor” ifadelerini kullandı.